one more cup of coffee

senelere meydan okuyan bir bob dylan $arkisi..i$te sozleri;

your breath is sweet
your eyes are like two jewels in the sky.
your back is straight, your hair is smooth
on the pillow where you lie.
but i don’t sense affection
no gratitude or love
your loyalty is not to me
but to the stars above.

one more cup of coffee for the road,
one more cup of coffee ’fore i go
to the valley below.

your daddy he’s an outlaw
and a wanderer by trade
he’ll teach you how to pick and choose
and how to throw the blade.
he oversees his kingdom
so no stranger does intrude
his voice it trembles as he calls out
for another plate of food.

one more cup of coffee for the road,
one more cup of coffee ’fore i go
to the valley below.

your sister sees the future
like your mama and yourself.
you’ve never learned to read or write
there’s no books upon your shelf.
and your pleasure knows no limits
your voice is like a meadowlark
but your heart is like an ocean
mysterious and dark.

one more cup of coffee for the road,
one more cup of coffee ’fore i go
to the valley below.

anne ne olur bir kere daha...

sertab erener guzel coverlami$tir bu parcayi..ama the white stripes inki gercekten cekilmiyor...

benden once acilmasina uzuldugum bi baslik.
hikayesi bildigim kadariyla soyle : bob ve iki arkadasi bir evde demleniyorlarmis. arkadaslarindan biri cok hastaymis ve kahve sayikliyormus. paralari da yokmus. annem soyleydi, babam soyle iyiydi, kardesimi ozledim falan diye anlatiyormus. bunlar da disari cikip para bulmaya gitmisler ve kahve alip donmusler. donduklerinde arkadaslarini olu bulmuslar. son kahveyi icemeden olmus ve bob bu sarkiyi ona yazmis.

icine isleyen huzunle karisik inadina mutlu bir dahalara ait unutulmaz sarki ve ruh hali.

ekseri mimar & muhendislerin pc lerinde olan bir sarki.universite ortamlarinda bunu dinlemek ve ders calismak adetlerinden olsa gerek..

sadece ve sadece bob dylandan dinlenmesi gereken sarkidir.

sozlerinin cevirisi soyledir;
nefesin tatli
gozlerin gokyuzundeki iki mucevher gibi
sirtin duz, sacin puruzsuz
yattigin yastikta
ama sefkat sezmiyorum
ne minnettarlik ne sevgi
sadakatin bana degil
yukardaki yildizlara
yol icin bir fincan kahve daha
bir fincan kahve daha, ben gitmeden
asagidaki vadiye
baban, o bir kanun kacagi
ve meslegi avarelik
sana secmeyi ve ayirmayi ogretecektir
ve bicagi firlatmayi
o kralligina gozkulak oluyor
boylece yabancilar rahatsiz edemez
sesi titriyor, seslenirken
yeni bir tabak yemek icin.
yol icin bir fincan kahve daha
bir fincan kahve daha, ben gitmeden
asagidaki vadiye
kiz ardesin gelecegi goruyor
tipki annen ve senin gibi
asla okuma-yazma ogrenmedin
rafinda hic kitap yok
ve memnuniyetin sinir tanimiyor
sesin bir tarlakusu gibi
ama kalbin bir okyanus sanki
gizemli ve karanlik
yol icin bir fincan kahve daha
bir fincan kahve daha, ben gitmeden

vokal otesi olaylar yasanmaktadir bu sarki suresince. harika bir sarkidir.

kanimca the white stripes coveri berbat olan sarkidir.bob dylan yorumu ise gercekten insanin icini acitir,o derece etkili ve guzeldir.

joyfm’de her sabah çalınan, klasikle$ip,nesiller boyu devam ettiren ve muthis sounduyla insani insaliktan cıkarıp farklı bir$eylere götüren $arkıdır.

(bkz: son bir sigara içelim)

robert plant ın muhteşem bir şekilde yorumladığı,bob dylan in harika şarkısı

her dinlediğimde beni hüzünlendiren süper şarkı özellikle şu kısmı muhteşem
your voice is like a meadowlark
but your heart is like an ocean
mysterious and dark.

şarkının klibi de bir hayli acıklıdır.

bazı $arkılar vardır, dinlendiginde adama senaristlik a$kı getirir bir anda. bu $arkı da onlardan biridir.
nasıl mı?
bir çift vardır, eski amerikanvari bir bardadırlar. hani $u üst tarafında havalandırma pervanesi dönenlerden. etraf ah$ap, rafların üzerinde de degi$ik tatlar, içkiler, içinde kaybolu$ları barındıran sarı ı$ık süzmeleri.

bir çift oturmaktalar küçük bar masalarında. ayrılık vardır nefeslerde, ikisi de koklarlar kalplerini acıtan bu havayı. eski bir müzik makinası vardır arka tarafta, hani $u bozukluklarla çalı$an türlerden olan. biri gider atar 1 cent. ba$lar bob dylan’ın gitar sesi. kaldırır sevdigini ayaga genç adam, elini alır eline, kavrar sıkıca son dansları oldugunu bilircesine, elinden kaçıp gidecekmi$ gibi tutar o eli.
ba$larlar yava$ça dans etmeye, kadın kaldırır ba$ını genç adamın bakı$larıyla bulu$ur, aglamaklı olurlar...
one more cup of coffee before i go
sarılırlar hayatının önemli bir kısmını elinde tutarmı$ gibi, ruhuna yaftalanıp kalır gibi, gelecegine aglarmı$ gibi...



sonrası yarın uykum geldi.

edit: lan oglum arka fonda $arkıyı dinlerken okuyacaksın entryi sen, ohooo bütün modu bozdun yaa. püh!

(bkz: cup of coffee)

insanı sürükleyen başka başka düşünülmemesi gereken,zihinin derinliklerine gömdüğün acılara,sevinçlere,olaylara,her neyselere yolculuk ettiren güzide şarkı.

an itibari ile radyomuzdan kulak verilebilecek olan parcadir.

sertap erener’in, bir şarkının nasıl sikilebileceğini bize uygulamalı olarak gösterdiği şarkıdır.